İzmir Valiliği(BHİ) İzmir'deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri kapsamında İzmir Valiliği makamında tebrikat töreni gerçekleştirildi.
Valilik Makamında düzenlenen tebrikat töreninde, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte tebrikat listesinde bulunanların tebriklerini kabul etti.
Tebrikat törenine ayrıca İzmir Milletvekilleri, Hava Eğitim Komutanı, Güney Deniz Saha Komutanı, askeri, adli ve mülki erkan, Rektörler, Baro Başkanı, güvenlik birimi ve eğitim kuruluşları ile siyasi partilerin, üniversitelerin, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, yabancı misyon temsilcileri, meslek örgütlerinin ve sivil toplum temsilcileri, muharip gazi, şehit ve gazi dernekleri ile diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve diğer ilgililer katıldılar.
Valilik Makamında gerçekleşen tebrikat töreninden ardından Cumhuriyet Meydanındaki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama ve Geçit Töreni’nin gerçekleştirildiği alana geçildi.
Tören saat 10.50'de Saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve Bayrağın göndere çekilmesinin ardından Vali Ayyıldız beraberinde Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, protokol üyeleri ile birlikte törene katılan vatandaşların bayramını askeri araçla dolaşarak kutlamasıyla devam etti.
Tören Vali Ayyıldız'ın günün anlam ve öneminin anlatan konuşmasıyla devam etti. Konuşmasında Vali Ayyıldız, şu cümlelere yer verdi; “Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilan edilen Cumhuriyetimizin 93. yıldönümünü büyük bir gurur, heyecan ve coşku içinde kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu vesileyle öncellikle sizlerin ve tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.
Değerli İzmirliler; Bildiğiniz gibi, Türk tarihinde bayram yapılmaya değer nice övünç kaynağı olaylar ve büyük zaferler bulunmaktadır. Bunlardan biri de Büyük Türk Milletinin ve kahraman ordumuzun Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında bir bütün olarak yer almasıyla tüm imkânsızlıklara rağmen, büyük bir inanç ve kararlılıkla yürütülerek tarihte eşine az rastlanır bir zaferle sonuçlandırılan Kurtuluş Savaşımız ve ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.
Cumhuriyetimiz ve Vatanımız ödün vermeden korumamız ve yaşatmamız gereken en değerli varlığımızdır. Cumhuriyetimizin kuruluşunu kutlamak Türk Milleti olarak hepimiz için milli bir görevdir. Hep birlikte kutladığımız bu en büyük bayramımızda cumhuriyetimizin taşıdığı önemi çok daha iyi anlıyor, sağladığı kazanımlarla gurur duyuyoruz.
Büyük bir tarihi değişimi gerçekleştirerek bizlere bağımsız ve çağdaş bir devlet yönetimi armağan eden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, O’nun silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyoruz.
Değerli İzmirliler; Tarihin nadir kaydettiği başarılardan birisi olan Kurtuluş Savaşımızdan sonra kurulan yeni Türk Devletinin çağdaş bir yönetim şekline sahip olması gerektiğine inanan ATATÜRK, “Cumhuriyet yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir” diyerek yeni devletin yönetim şeklinin Cumhuriyet olacağını ifade etmiştir.
Milli egemenlik ilkesinin layıkıyla korunduğu ve gözetildiği yönetim şekli olan Cumhuriyet, aynı zamanda Milletimizi çağdaş dünyaya tanıtan inkılâplarımızın da temeli ve başlangıcı olmuştur. Cumhuriyetin ilanıyla, Türk insanının ufku açılmış, yaratıcı gücü ortaya çıkarılmıştır. 93 yıllık Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen köklü değişikliklerle Türkiye, muasır medeniyet yolunda büyük ilerlemeler kaydetmiştir.
Geçen zaman zarfında eğitimden sağlığa, sanayileşmeden altyapıya, siyasetten ekonomiye her alanda büyük gelişme sağlanmıştır. Siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda gerçekleştirilen değişimlerle Türkiye’nin bölgesinde ve dünyadaki önemi daha da pekiştirilmiştir. Ülkemizin sadece bölgesel bir güç olmakla kalmayıp küresel bir güç haline gelmesi yolunda da büyük merhaleler kat edilmiştir.
Böylece Türkiye Cumhuriyeti; köklü, büyük ve güçlü bir devlet olarak Dünya Milletler ailesinin saygın bir üyesi haline getirilmiştir. Türk Milleti olarak, bugün bunun haklı gurur ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Bunun içindir ki, Cumhuriyetimizin ilanının yıldönümleri olan Cumhuriyet Bayramlarını her yıl tüm yurtta büyük bir coşkuyla kutluyoruz.
Sevgili Gençler, Cumhuriyet; çalışmak, yükselmek, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak, milli birlik ve beraberlik ruhu demektir. Cumhuriyet; aydınlık bir gelecek demektir. Bilim ve teknolojinin aydınlığında ilerlemek, modern devletin tüm ilkelerini geleceğe en sağlam şekilde taşıma azmi ve kararlılığı demektir.
Cumhuriyet; aynı zamanda yeni ufuklar, pırıl pırıl genç zihinler demektir. Türkiye Cumhuriyetini çağdaş ülkeler düzeyinin üzerine çıkarmak ve devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü sonsuza dek savunmak en büyük amacınız olmalıdır.
ATAMIZ, “Ey Türk Gençliği, birinci vazifen Türk İstiklal ve Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” diyerek bu görevi sizlere vermiştir. Bu vatanı sizlere emanet eden Atatürk’ün gösterdiği yolda hiçbir kötü düşüncenin oyununa gelmeyerek, bağımsızlığımızı ve Cumhuriyetimizi sonsuza değin muhafaza ve müdafaa edeceğinize yürekten inanıyoruz.
Cumhuriyetimiz sağduyulu Türk Gençliğinin omuzlarında ve milletimizin güvencesinde sonsuza kadar yaşayacak, hiçbir kötü düşünce ve emel; büyük Türk devletine zarar veremeyecek. Milletimizin en büyük hasletlerinden olan birlik, beraberlik ve vatan sevgisi karşısında tutunamayacaktır.
Değerli İzmirliler; Bildiğiniz gibi insanlık tarihinin en büyük yıkım ve trajedilerinden biri olan Birinci Dünya Savaşında; vatanımıza karşı başlatılan mütecaviz hamlelerin giderek uluslararası bir paylaşım savaşına dönüşmesi sonucu çok şey kaybettik, çok yıkımlar yaşadık, çok acılar çektik.
Bize dayatılan esaret, küçülme, dağılma senaryolarını Atatürk’ün önderliğinde yüksek bir irade ile reddederek, dünyada hiç bir milletin başaramayacağı büyük gayret, fedakârlık, azim, inanç ve destansı bir mücadele sonucunda Türkiye Cumhuriyetini kurduk. Uluslararası arenada yaşananlar, ülkemizin de içinde bulunduğu bölgemize yönelik mütecaviz hamlelerin ve paylaşımların yeniden belirlendiği bir zaman diliminde bulunduğumuzu göstermektedir.
Birinci Dünya Savaşı'nın sonuçlarının ve etkilerinin hala devam ettiğini, ya da benzer senaryoların yeniden uygulamaya konulmak istendiğini işaret etmektedir. Vatanımızın bütünlüğüne ve milli birliğimize yönelik menfur terör saldırılarını ve FETÖ terör örgütü mensuplarının 15 Temmuz ihanetini bu gelişmelerin bir parçası olarak değerlendirmemiz gerekmektedir.
Şükürler olsun ki milletimiz ve devletimiz yaşanan gelişmeleri doğru okuma ve karşılama konusunda bugün, Birinci Dünya Savaşı şartlarıyla kıyaslanmayacak derecede imkân ve kabiliyete sahiptir. Bunun en bariz örneğini 15 Temmuz gecesinde yaşadık.
Adeta ölümü göze alan milyonlarca vatandaşımızın sokakları ve meydanları doldurarak; ülkemizi, demokrasimizi, cumhuriyetimizi, aydınlık geleceğimizi yok etmek isteyen vatan hainlerini hezimete uğrattığı (15 Temmuz'daki) o şanlı mücadelede gördük.
15 Temmuz gecesi ve devamında, Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin, siyasi, ekonomik, diplomatik ve askeri alanlarda ne kadar güçlü olduğunu, (Birinci Dünya Savaşında olduğu gibi) artık üzerinde operasyon yapılamayacağını dost-düşman herkese bir kez daha gösterilmiştir.
15 Temmuz'da büyüklüğüne ve saygınlığına yaraşır biçimde hareket ederek tarihimizin gurur dolu sayfalarına bir yenisini ekleyen Aziz Milletimizin bu cesareti ve kararlılığı her türlü takdirin üzerindedir. Dik ve asil duruşuyla asaletini gösteren Aziz Milletimize bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Şehitlik mertebesine erişenleri saygı ve rahmetle; gazilik şerefine nail olanları minnetle anıyorum.
Milletimizin ve Ecdadımızın şanlı mücadelesi aydınlık geleceğimize yürüyüşümüzde bizlere ilham kaynağı olmaya devam etmelidir. Devlet ve millet olarak 15 Temmuz darbe girişimini çok iyi analiz etmeliyiz. Sadece bu ihaneti gerçekleştiren Fethullahçı terör örgütünün mensuplarını değil, onların arkalarındaki güçleri, onları harekete geçiren saikleri de çok iyi değerlendirmeliyiz.
Devletimizin bölgede güvenli, güçlü ve istikrarlı bir devlet olmasından endişe duyanların sergilemeye çalıştıkları tüm yıkıcı bölücü tehditlere karşı daima uyanık ve hazır olmalıyız. Türkiye Cumhuriyetini sürekli kılmak ancak huzur, güven ve barış içerisinde yaşayan, her alanda görev ve sorumluluklarını bilen bir toplumun sahip olduğu güçlü bir devletle mümkün olup, bu gücü oluşturmakta toplumun tüm fertlerine önemli görevlerin düştüğü asla unutulmamalıdır.
Milletimizde var olan milli birlik ve beraberlik duygusu, yardımlaşma ve dayanışma ruhu ile vatan ve bayrak sevgisi sayesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti varlığını sonsuza dek muhafaza edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle saygıdeğer halkımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyor; Cumhuriyeti bizlere armağan eden Atamızı, silah arkadaşlarını ve bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum.” dedi.
Vali Ayyıldız’ın konuşmasından sonra bandonun da yerini almasıyla birlikte Üniversitelerimizin Türk Halk Dansları toplulukları ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü halk oyunları ekiplerinin sergilemiş olduğu folklor oyunları halkın büyük beğenisini kazandı.
Resmigeçit töreni, Karma askeri bando takımı, Emniyet Müdürlüğü birimleri ile PMYO öğrencileri, askeri lise öğrencileri, Sivil ve Resmi yaya unsurlar, yaya askeri birlikler ve ile STK'nın katılımıyla yapıldı.
Polis, askeri geçişinin büyük beğeni kazandığı geçit töreni halkın coşkulu katılımıyla renkli görüntülerin objektiflere yansımasına sebep olurken STK'nın geçişleri de ilgi çekti. Halkın yoğun katılım gösterdiği kutlamalar tören geçişinin ardından son buldu.